Çocuk Gözüyle Görebilmek…

Baktığınız her şeyi “tam” anlamıyla görebildiğinizi düşünüyor musunuz? Ya da gördüğünüzü düşündüğünüz şey aslında size anlatılmak istenilen mi? Sorular çoğaltılabilir…

Anlatmak istediğim, her olayda her durumda ve her resimde biz görebileceğimizi algılıyoruz. Yaşadığımız deneyimlerle, zihnimizde oluşan filtreler bize bakabildiğimiz kısmı gösteriyor. Elbette kendimiz bunları yeniden programlayabiliriz. Oysa küçük bir çocuğu düşünün, onun bakış açısını, saflığını. En önemlisi sevgiyle ve tertemiz bakan gözlerini… Bu yazımızda sizlerle bir hikayeyi paylaşmak istedik.

Küçük kızın babası İsrail’in en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkûmdu. Küçük kız, fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü, ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkûmlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kâğıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı… Çok üzülmüştü küçük kız…

Babası: “Üzülme kızım, yine çizersin, bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?” dedi.

Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.

Babası keyifle resme baktı ve sordu: “Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu üzerindeki benekler ne? Zeytin mi?”

Küçük kız babasına eğilerek, sessizce: “Hşşşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!…..! “

Çocuk saflığını kaybedip, yıllar sonra adına “öz” dediğimiz saflığa ulaşabilmek için emek harcıyoruz. Çocuklar için vakit varken onların görebildiği güzellikleri bozmayalım…

Alıntıdır.