Sahibi Nereye Çocuk Oraya
Evet yaptım, gizlice çektim bu fotoğrafı… Çünkü hayatta kaç kere annesine plastik kordonla bağlı bir çocuk görür ki insan… Yoksa çok mu var bu annelerden?
Huzursuz, engellenmiş, mutsuz… Ne kadar olumsuz duygu varsa hepsini hissediyordu eminim ki çocuk… Çekip atmak istedim kordonu, “Özgürsün çocuk! Hadi merak et, keşfet, sahibin(!) nereye giderse oraya gitmek zorunda değilsin artık…” demek istedim.
“Elinden tutun onun, birlikte keşfedin dünyayı, iletişim kurun, konuşursanız anlar sizi, engellenmiş hissetmesine izin vermeyin hele bunu siz hiç yapmayın, sahibi değilsiniz onun, bırakın merak etsin, dokunsun, ulaşsın, bir yetişkine bağımlı olmadan var olabilmeyi tecrübe etsin.” demek istedim annesine.
Bu ürünün satıldığı bir çok siteyi inceledim. Benim kordon diye tanımladığım ürünün adı çocuk tasması ya da çocuk kayışı diye geçiyormuş literatürde. ‘Çocuğunuz güvenliği için…’ diye pazarlamış bütün üreticiler. Bu açıdan bakınca çok sevimli ve gerekli duruyor olabiliyor, fakat kendini tehlikelerden nasıl koruyacağı, hangi ortamların tehlikeli olabileceği konusunda çocuğu eğitmek ve otokontrol becerisini geliştirmek yerine işin kolayına kaçıp çocuğu bu şekilde sınırlamak onun agresyonunu, kaygısını ve engellenmişlik duygusunu artıracağı için tehlikeden uzak tutmak şurda dursun bu gibi tehlikeli ortamların oluşması sıklaşacaktır. Kaba tabirle ipini koparmak deyimini bu noktada hatırlatmak yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
Bir ürünün ya da uygulamanın neler getirdiğinin yanında götürdüklerini göremiyoruz bazen. Bir kordona ihtiyaç olsaydı, doğduğunda kesilmezdi bebeğin anneyle kurduğu en mucizevi bağ! Çocuklarınızla başka türlü bağlar kurun sevgili anneler, daha gerçek bağlar..
NOT: Fotoğrafı sadece durumu görselleştirmek için çektim. Kimseyi eleştirmek değil niyetim, lakin farkındalığımızı artırmak adına fikirlerimi paylaşmadan edemezdim.